Çanakkale Ayvacık ilçesi Behram Köyü’ndeki Assos Antik Kenti'nde antik kaynaklarda bahsedilen ancak bugüne kadar izine rastlanamayan Han Kompleksi gün yüzüne çıkarıldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan başkanlığında yürütülen bu yılki kazılarda ortaya çıkarılan Han Kompleksi geçmiş yaşamlara ayna tutuyor.

Han Kompleksinde kullanılan aletlerden yola çıkarılarak dönemin insanlarının yaşam şekillerini saptamak için çok önemli bilgilere ulaşıldığını söyleyen kazı Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, İÇDAŞ’ın desteği ile daha uzun çalışma imkânı bulduklarını ifade etti.

Misafirhane ve tedavi alanları olarak kullanılan Han Kompleksinin yanı sıra, depremde yıkıma uğramış konutlar ortaya çıkarıldığını belirten Prof. Dr. Arslan;  “Kazılarda kentin batısında yer alan ve iki kule ile desteklenen ana kapının gerisindeki alanda büyük bir yapı kompleksi ortaya çıkarıldı. Söz konusu yapının Xenodochion -misafirhane/han olduğu tahmin ediliyor. Konutlarda kullanılan aletlerden yola çıkarak dönemin yaşam şekillerini saptamak için çok önemli bilgilere ulaştık. Ortaya çıkan yapı, farklı fonksiyona sahip çok sayıda mekandan oluşuyor. Arkeolojik kazılarda elde edilen bulgulara göre bulgulardan ilki depo, ocaklı bir mutfak ve fırından oluşuyor. Arka bölümde ise bir dinlenme odası yer alıyor. En büyük mekân olma özelliğine sahip yemekhanede ise bir asma kat ve yemek için kullanılan 4 mermer masa bulunuyor. Konuk odasının hemen yanındaki mekânda aletler yanında hassas terazi ağırlıkları, oyun taşları ve diğer başka kişisel eşyalar bulundu” dedi.

Prof. Dr. Nurettin Arslan, misafirhanenin M.S. 5. yüzyılda inşa edildiğini ve en azından M.S. 7. yüzyıl sonuna kadar kullanıldığını vurgulayarak, misafirhanede Şapel dediğimiz küçük bir kilisenin olduğunu ve buranın dini törenlerde kullanıldığını söyledi.

Kazılarda Kentin Varlıklı Ailesine Ait Olduğu Düşünülen Bir Konut da Ortaya Çıkarıldı

Kentin varlıklı bir ailesine ait olduğu düşünülen bir konutunda ortaya çıkarıldığını ifade eden Prof. Dr. Nurettin Arslan bu konuyla ilgili şunları söyledi:  “İki katlı konutların zemin katları büyük olasılıkla bir deprem nedeni ile oldukça iyi korunmuş olarak günümüze ulaşmış. Konutun girişindeki ilk mekânda kuyu, ikinci kullanım alanında lahit tekne depolama kapları, mermer masa ve ezme kabı (mortar) çatı kiremitleri, künk dışında çok sayıda sikke ve günlük yaşama ilişkin aletlere rastladık. Söz konusu konut M.S. 5.-6. Yüzyıla tarihlenmektedir.”

Prof. Dr. Arslan, kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ’ın ana sponsorluğunda Ekim ayı sonuna kadar süreceğini sözlerine ekledi.